16 Haziran 2017 Cuma

FIKRALAR-14 (10 KISA FIKRA)

NE OLMUŞ

Çarşıdan dönen karısının ter soğutmak için yakasını bağrını açıp salladığını gören adam, karısına seslendi:
- Çarşıdan ne aldın hanımcığım?
Kadın:
- Haa, dedi. Sana gıravat aradım yok, kilotlar ise küçüktü. Kendime biraz kombilozom, kilot, çorap falan filan alabildim, demiş.
Adam:
- yakanı çok fazla açıyorsun da ondan, belki yeni sütyenini komşular görsünler diye heveslendiğini sandım, dedi.
Kadın:
-Haa, hiç fena düşünmüş sayılmazsın ama bir aydır ben sütyensiz geziyorum artık.

SOKAKTA

Bir kadının sokakta kilotunun düştüğünü gören çocuk, onu kovalayarak arkasından yakaladı:
- Hanım, dedi, kilotunuzu düşürmüşsünüz.
Kadın:
- Aaa, mersi. Onu nerede buldunuz? diye sordu.
Çocuk bir an durakladıktan sonra:
- Şey, dedi. Tam sinemanın önüne buldum.
Kadın:
- Hayret, dedi. Benim kilotumun bağı ta ayakkabıcıda kopmuştu.

KARŞILIK

Babasına karşılık veren genç kıza babası “terbiyesiz” diye bağırınca, kızı ona cevap verdi:
- Babacım, siz de geçen gün dedemle miras kavgası yaparken cevap vermiştiniz. Ama o size terbiyesiz demedi. Sanırım dedem çok terbiyeli bir insan olmalı.

YOKLUK

Yolda iki arkadaş karşılaşmış dedikodu yapmaya başlamışlardı. Sıra yemeklere gelince, biri:
- Bırak şu yemek lafını, giyimden ve gezmeden konuşalım, diyince, diğeri:
- Yahu, karnı aç olan bir adam, giyimi ve gezmeyi düşünebilir mi? İşten kovulalı tam üç ay oldu. İki aydır da aç yaşıyor gibiyim. deyince:
- Be yahu, senin hiç candan bir arkadaşın yok muydu ki seni bu durumdan kurtarsın?
- Benim candan arkadaşım sendin, ama ne yazık ki senin de bundan haberin bile olmamış.

OKULDA

Hoca talebeye derste sordu:
- Oğlum, Nemrut dağı nerededir?
Çocuk hemen cevabı yapıştırmış:
- Bizim evdedir öğretmenim. Annem babamı hep öyle çağırır.

CAN SIKINTISI

Orhan’ın canı fazla sıkılınca Turhan’ı uyandırdı:
- Yahu sen hiç sıkılmıyor musun yatakta? dedi.
O, mırıldanarak:
- Off, uyuyordum, dedi. Neden sıkılayım ki, hiç uykuda sıkılınılır mı?
Orhan:
- Amma tuhafsın. Ben de uyuyordum ama sıkılıp uyandım. İnsan uykuda bir rüya bile görmezse neye yarar ki öyle uyku? Haydi kalk, sinemaya gidip bir film seyredelim. Vakit geçmiş olur. Hem istersen orada uyuyabiliriz. Belki koltuklar daha rhattır, dedi.

SİYAHIN DERDİ

Siyah yüzlü bir vatandaş bir oturma yerinde rastladığı şahsa dertleşti:
- Siyahım diye hiçbir yerde bana iş vermiyorlar.Canımdan bıktım. Parasız ve işsiz kaldım. Ölmek istiyorum artık.
Beyaz olan vatandaş da:
- Ne üzülüyorsun, dedi, ben bir filmciyim. Benimle beraber gel, seninle siyahbeyaz bir film yaparız.

NEREDEYDİN

Oy vermeye geciken bir vatandaşa biri:
- Herkes oy atarken sen neredeydin? deyince adam:
- Boş kalan evleri gözden ve elden geçiriyordum, demiş.

KESKİN

Sevdiği bir senfoniyi dinlerken radyoyu kapatan kadına kızan adam:
- Sen benim en sevdiğim şeyleri beğenmeyip kapatıyorsun. deyince, kadın hiddetle:
babamı bu yüzden annemle birlikte darülacezeye attık. Sen de ayağını denk al, bizim dinlediğimiz şeyleri sevmeye alış, dedi.

VAPURDA

Vapur Haydarpaşa’yı geçince biletç,i köşede duran bozuk kıyafetli adama yaklaşarak “bildiniz” dedi.
Adam cebini karıştırararak bulduğu tramvay ikincisi biletini ona uzatarak “afedersiniz” dedi, “bundan başkasını bulamadım” dedi.
Biletçi aksileşerek “vapurda tramvay bileti geçer mi hiç? Şİmdi ceza keseceğim. “ dedi.
Adam ona yavaşça sokularak “makbuzu ziyan etmiş olursunzu, çünkü param yok. Ama isterseniz burada hemen vapurdan inerim. Zaten moda plajına gidiyordum. Fazla mesafe yok sayılır.” dedikten sonra ceketini çıkarıp biletçiye laf bırakmadan denize atladı. Ceketi de vapurda kalmıştı. Kendi kendine mırıldanarak şöyle dedi: “Plaj kabinlerinde ceketten bol ne var ki? Zaten bunu da geeçen hafta Suadiye plajında giymiştim. imdi beliki içinde para olanına rastlarız.”