21 Haziran 2020 Pazar

ENHEDUANNA


Enheduanna bu toprakların yetiştirdiği ilk kadın şairdir. Hatta tarihte belgelenmiş, bilinen ilk şairdir. MÖ. 2300 yıllarında yaşamış, yeryüzünün bilinen ilk imparatoru olan Akad kralı Sargon’un kızı, Tanrıça İnanna’nın baş rahibesi ve ay rahibesidir.
“Akad kralı Sargon, kendinden hemen hemen 1000 yıl sonra onun ağzından yazılmış bir şiire göre, bir rahibenin çocuğuymuş. Bu şiir şöyle:
Ben Agade'nin kralı büyük kral Sargon
Annem yüksek bir rahibe idi, babamı bilmiyorum
Yüksek rahibe annem beni gizlice doğurdu
Beni bir kamış sepete koydu, onu ziftle kapladı
Beni nehre bıraktı, dışarı çıkamayacaktım
Nehir beni sürükleyerek su çekici Akki'ye götürdü
Akki beni sudan çıkardı, kendi oğlu gibi büyüttü beni
Görüldüğü gibi, Sargon'un annesi rahibe olduğundan onu gizlice doğurup Musa gibi sepet içinde suya bırakmış. (Çünkü, Sümerlilerde rahibeler Tanrının karısı olarak kabul edildiğinden, doğan çocuklar Tanrının çocuğu sayılıyor; rahibeler, çocuklarını gizlice doğuruyorlar ve birisi alır düşüncesiyle de suya bırakıyorlardı.) Sepeti bulan Akki adındaki sucu onu büyütmüş ve Kış Sarayı'na içkicibaşı olarak vermiş. Sargon çok akıllı olmalı ki sarayda yaşarken Kiş kralı Zababa’nın hastalığından ve güçsüzlüğünden yararlanarak önce Kiş krallığını ele geçirmiş; daha sonra Sumerlilerden öğrendiği askerlik tekniği ve bilgilerle diğer şehir krallıklarını da yavaş yavaş ele geçirerek sınırları Anadolu'ya kadar uzanan bir imparatorluk kurmuş. Bu imparatorluğun kuzeyini Akad, güneyini Sumer olarak adlandırmış; bir de imparatorluk için Agade isimli görkemli bir başkent yaptırmış. Fakat ne kadar güçlü olursa olsun, idare ettiği halk oranın yerlisi Sumerlilerdi ve onlar yazılarıyla, sanatlarıyla, bilimleriyle büyük bir uygarlık kurmuşlardı. Bu halkı yıkmak kolay değildi. Bu yüzden onların beğenisini kazanması, onlarla dost olması gerekti. Bunun için onların tanrılarını (özellikle Aşk Tanrıçası “İnanna”ya “İştar” adı vererek) kendi koruyucu Tanrısı olarak kabul etmiş ve başkent Agade'yi bu Tanrıça kurmuş gibi göstermek için bir şiir yazdırmıştır. Bu şiir şöyle:
İnana Agade'yi, kendi evini altınla doldurdu
Parlak evini, kendi evini gümüşle doldurdu
Onun ambarlarını nasıl da bronz ve lacivert taşla doldurdu
O, yaşlı kadınlara danışılma hediyesi verdi
O, yaşlı erkeklere danışılma hediyesi verdi
Genç kızlara dans eğlencesi verdi
Delikanlılara silah kullanmayı verdi
Küçüklere kalp sevinci verdi
Onların dadıları tambur çaldı
Şehrin içinde arp sesleri yükseliyordu
Şehrin dışında flüt ve davul sesleri yankıyordu
Gemiler görkemli görünüyordu
Bütün ülke güvenlik içinde idi
Halkın gördüğü hep güzelliklerdi
Sargon, kızı Enheduanna'yı Tanrıça İnanna'nın babası Ay Tanrısı Nanna'nın Ur şehrindeki görkemli Ekişnugal adlı mabedine başrahibe yapmıştı. Enheduanna, yalnız birçok din adamının başı olarak bu mabedi ve Uruk şehrindeki Gök Tanrısı An'ın mabedini yönetmekle kalmamış, aynı zamanda Sumer Tanrı ve mabetlerini öven birçok ilahi yazmıştır. Sistematik bir teolog olduğunu gösteren bu ilahiler, kendisinden en az 600 yıl sonraya kadar varlığını sürdürmüştür. Onların kopyaları yapılarak çeşitli şehirlerin ve okulların kitaplıklarına alınmış, oralarda okunmuş, üzerlerinde çalışılmış ve şarkı olarak söylenmiştir.”1
Enheduanna’nın varlığını HABER veren ilk tarihî belge 1925 yılında Mezopotamya kazılarıyla ünlü arkeolog Leonard Woolley tarafından bulunur. 1995 yılında ise William W. Hallo ve J. A. Van Dijk adlı sümerologlar bulunan 50 tableti birleştirerek Enheduanna’ya ait bir şiiri tamamlamıştır. Bugün elimizde Enheduanna'dan kalan iki mühür, bir disk ve bazı tabletler vardır. Elde bulunan kalıntılar Pensilvanya Müzesi’nde sergilenmektedir.
İNANNA VE AN
Bir ejderha gibi saldın ülkenin her yerine
ağzından saçılan zehri,
şimşek gibi gürledin yeryüzünde
ağaçlar ve bitkiler ve bilcümle yaratık
secdeye vardı önünde.
Sen taşkın bir selsin dağlardan inen,
Ah, her şeyden önce gelen,
Ay tanrıçası İnanna, cennetin ve dünyanın tanrıçası!
ateşin kıvılcımlar saçıyor ve sıçrıyor halkımın üzerine.
Bir hayvana binmiş hanım,
An sana üstünlük veriyor, kutsal buyruklar;
ve sen işte böyle davranıyorsun.
Bütün büyük ayinlerimizde sen varsın.
ama kim anlayabiliyor ki seni gerçekten?
Enheduanna / Çeviri:Ayten Mutlu
Başkaldıran bir dağın yola getirilmesi
SAYGI GÖSTERMEYE DAĞDA
BİTKİLERİ LANETLEDİN
ONUN YÜCE KAPISINI KÜLE ÇEVİRDİN
ONUN NEHİRLERİNDEN KAN AKITTIRDIN
ONUN ORDUSU SANA GÖNÜLLÜ TUTSAK OLDU
DAĞILAN GÜÇLERİ İSTEYEREK SANA GELDİ
ONUN GÜÇLÜ ADAMLARI İSTEYEREK ÖNÜNDEN GEÇİT YAPTILAR
KENTİN EĞLENCE YERLERİ KARGAŞALIKLA DOLDU
ONUN DELİKANLILARI TUTSAK OLARAK SANA GETİRİLDİ
ENHEDUANNA