21 Eylül 2018 Cuma

Prof.Ahmet Küçükusta: Tüm sağlık reçeteleri

Prof.Ahmet Küçükusta: Tüm sağlık reçeteleri yalan dedi sosyal medya sallandı..Dünya sağlık kartellerini eleştirdi. "Hastaneye giderseniz sizi zorla hasta ederler" dedi.
- Mr'ların yüzde 90'ı gereksiz yere çekiliyor.
- Kanser taramalarının çoğu kandırmaca. Insanlar kendilerini kullandırmasın.
- İlaçların çoğu boşa veriliyor. Yüzde 37'si çöpe gidiyor.
- Antibiyotik yazan değil, yazmayan doktor makbuldür. Ama bizde tam tersi geçerli maalesef.
- Grip aşılarının etkinliği sıfır.. Ben hayatta vurdurmam.
- Her yıl gereksiz yere binlerce biyopsi yapılıyor, röntgen çekiliyor.
- Leblebi çekirdek yer gibi anjiyo yapılıyor. Stent takılıyor. Bunlar vücuda zarar veriyor. – Check-up kampanyaları gerçek bir tuzak. Akciğer filmi vücudunuza zarar veriyor.
– Insanlar kendiliğinden geçecek hastalıklar ıcın kesinlikle hastanelere gitmesinler. Tahliller vücuda radyoaktif ışın veriyor. Gereksiz ilacın faydası yok zararı var.
– “Başlangıç” diye birşey uyduruldu. Hastalara, alzheimer, reflü, astım başlangıcı teşhisi konuyor. Amaç hastayı boş çevirmemek. Başlangıç diye birşey yok. Ya hastasın ya değilsin.
– Kolestrol ilaçlarının tedavi yüzdesi çok düşük. Zararı daha fazla. Hayat tarzınızı değiştirmek ilaçtan çok daha etkili. Doğal beslen, hareket et bu beladan kurtul.
– Nodül çok abartılıyor. Nodülün kansere dönüşme ihtimali çok düşük. Bunun için gereksiz tahlil ve teşhisler yapılıyor.
– Vitamin haplarının sağlam insanlara hiçbir faydası yok. “Ben yorgunum” diye vitamin hapı alınmaz.
– Köpek balığı kıkırdağı ile kanser tedavi edildiği iddiası tamamen uydurma. Köpek balıklarının kansere yakalanmadığı düşüncesi de safsata. Bu hayvanlarda kırk çeşit kanser tespit edildi.
– “Bitkisel ilaçların hepsi masumdur. Yan etkisi yok” düşüncesi doğru değil. Unutmayın, haşhaş, tütün, zehirli mantar da birer bitki…
- Ayçiçek yağı, Mısır özü yağı, margarin ve trans yağ içeren ürünleri kullandın. Tereyağı ve zeytinyağı tüketmedin ki organlarından biri iflas edene kadar bunları yedin.
- Bulaşık makinesine deterjan ve parlatıcı koyduğunda, o deterjanı ve parlatıcıyı yediğini fark etmedin. Deterjan yerine karbonat, parlatıcı yerine sirke koyarak hem sağlıklı hem de tertemiz bulaşıkların olacağını önemsemedin.
- Evde basitçe kostik ve zeytin yağını karıştırıp kalıplara dökmek ve kendi doğal sabununu yapmak dururken, gidip içerisinde bin tane kimyasal zehir olan o sabunlarla her Sabah yüzünü bedenini yıkadın.
- Her gün bu daha da iyi diye pazarlanan o şampuan zehirleriyle saçını yıkadın.Evini arap sabunu gibi doğal yağlarla üretilmiş bir sabun yerine, temiz olsun diye çamaşır suyuyla sildin. O su buharlaştıkça soludun ve akciğer kanseri oldun.
- Yaşamını mahveden büyük şehirde egzoz gazı solumaya ve araba kullanmaya devam ettin.
- Doğal beslenmeyen hayvanları, sebzeleri, meyveleri ve tahılları yedin ve adına da “doğal beslenme” dedin.
- Denize lağım ve fabrika atıkları boşaltırken o denizden çıkan balığı yedin, midyeleri yedin.
- Fast food’un her aşamasının zehir ve ölümcül olduğu bas bas bağırılırken sen tepsi kadar pizzaları götürüyordun, üç katlı hamburgerleri yuvarlıyordun.
- Evine naylon torba, naylon kıyafet, sentetik ayakkabılar terlikler soktun. Kıyafetlerinde sadece pamuk, bambu lifi, keten tercih etmedin.
- Sobayı attın ve evine klimayı ve bilimum elektrikli ısıtıcıyı soktun.Toprağa dokunmuyor ve stresten gülümsemeyi unutuyorsun.
Sonuç; sokaktaki her on kişiden üçü kanser. Sen de ya bu üç kişiden birisin ya da tüm bu saydıklarımı ısrarla yapmaya devam edersen, bir süre sonra dördüncüsü de sen olacaksın…
Hadi seni geçtik de kardeşim, peki ya çocuğunun suçu ne?”
Değerli dostlar bu yazımız diğer yazılarımızdan çok farklı.

Emel Sayın anlatıyor



O zamanlar tığ gibi delikanlı, cepte para çok. Oyuncu bir de, Mavi Boncuk filmini cekiyoruz. Bir gün setten çıktık eve gidiyoruz. Ben Laleli'de oturuyorum. Kemal, benden önce çıktı. Herkes yevmiyesini almış, taksiyle giden gitti, kendi arabasıyla giden gitti. Ben baktım ki Kemal yürüyerek gidiyor; üç kilometre var gideceği yere. Her gün yürüyerek gidip geliyor. Merak ettim, nereye gidiyor bu adam böyle diye.
Uzun süre yürüdü,sonra bir bankta bir adam yatıyordu. Kaldırdı adamı, bir şeyler konuştular, sonra cebinden para çıkarıp verdi. Şaşırmıştım. Sonra biraz daha ilerde bir lokantaya girdi, bir şey yemeden çıktı, oraya da para verdiğini görmüştüm...

Bıraktım takibi, banktaki adama yaklaştım: 'tanıyor musunuz o az önce size para veren adamı?' dedim.

'Adını bilmem, sormam da, her gün para verir bana..' dedi.
Teşekkür ettim.
Az ilerdeki lokantaya gittim: 'Az önce gelen beyin borcu mu var size?'dedim. tanımadılar beni: 'Kemal abi'nin mi, yok hayır bize her gün evsizler uğrar, yemek yediririz, o da sağolsun, onların yemek masrafını öder...'
dedi..

Ertesi gün Kemal'in yanına gittim.
'Sen ne güzel bir adamsın ya..'
dedim, ne olduğunu anlayamadı, sarıldım ağladım..

'Ölme sen benden önce..' dedim, ama dinletemedim...

HALKLA BÜTÜNLEŞMİŞ SANATÇIYDI KEMAL SUNAL. MEKANI CENNET OLSUN.

Bir aile hekiminin anısı

"Yaşlı hastalara takılmayı severim. 87 yaşındaki nineye de takılayım dedim. Ama nine benden baskın çıktı. İşte diyaloğumuz.
- Teyze tahlil sonuçlarına göre sen hamilesin.
- Valla kuzum deden öldü. Bana da çoktandır senden başka erkek eli değmedi. Nasıl temizleyeceksen temizle..".

Eski ve küçük bir kasabada

Eski ve küçük bir kasabada haham ölür. Karısı çok kederlidir. Kasaba halkı tekrar evlenmesi gerektiğine karar verir. Fakat küçücük kasabada onunla evlenebilecek tek adam kasabanın kasabıdır. Zavallı dul kadın biraz hayal kırıklığına uğrar, çünkü kasap alim bir adam değildir ve herhangi bir okul bitirmemiştir. Tek başına kaldığından kabul eder ve evlenirler.
Evlendikten sonra. Cuma günü kadın Batağa (Mikvah- dinsel Yahudi banyosu) gidip yıkanır. Eve döner mumları yakmaya hazırlanır.
Kasap ona doğru eğilerek “Annem Hana, bana bataktan sonra mumları yakmadan önce seks yapmak iyidir” derdi. Seks yaparlar!
Kadın mumları yakar, kasap tekrar ona doğru eğilir, “Babam Şamuel bana mumları yaktıktan sonra seks yapmak iyidir” derdi. Tekrar seks yaparlar!
Dualarını ettikten sonra yatağa giderler, Uyandıkları zaman kasap: “Büyükannem Rivka Sinagoga gitmeden evvel seks yapmak iyidir” derdi. Ve seks yaparlar!
Bütün sabah boyunca dua ettikten sonra dinlenmek için eve gelirler. Kasap kadının kulağına “Büyükbabam Moşe duadan sonra seks yapmak iyidir “ derdi diye fısıldar. Yine Seks yaparlar!
Pazar günü alış verişe giderler kadın bir arkadaşı ile karşılaşır. Arkadaşı Yeni kocan nasıl? Diye sorar.
Kadın: Eh, alim bir adam değil, fakat harika bir aileden geliyor!

Dünyadan atasözleri...

Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. (Brezilya)
- Hiçbir mutfak iki kadını alacak kadar geniş değildir. (Sudan)
- Sevmek keman çalmak gibidir, bilmeyen kötü sesler çıkarır. (Bolivya)
- Sis yelpazeyle dağıtılmaz. (Japonya)
- Şöhret kabiliyetin gölgesidir. (İngiltere)
- Güzellik, tabiatın kadınlara verdiği ilk hediye, aynı zamanda geri aldığı ilk şeydir. (Şili)
- İnsan dışı ile karşılanır, içi ile uğurlanır. (Moğolistan)
- Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere dökülür. (Çin)
- Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir. (ABD)
- Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar. (Venezuela)
- Kadın gölge gibidir, kendisini takip edenden kaçar, önünden gidenin arkasından koşar. (Kongo)
- Evlenmeden önce gözlerinizi dört açın. Evlendikten sonra yarı yarıya kapatın. (Portekiz)
- Mutluluk herkesin hayatından bir kere geçer. (Venezuela)
- İnsanlar yaşadıkça ihtiyarladıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça ihtiyarlar. (İskoçya)
- Gerçek sevgi ayrılıkta unutulmaz. (Belçika)
- Biri öteki kadar zengin olunca, kardeşler birbirlerini severler. (Uganda)
- Evlilik bir kale gibidir. Dışarıdakiler oraya girmek için, içindekiler de çıkmak için uğraşıp dururlar. (Tayland)
- Yaşını söyleyen kadın ya genç olduğu için kaybedecek bir şeyi yoktur ya da yaşlı olduğundan kazanacak bir şeyi yoktur. (Malezya)
- Çabuk gelen kötü şans, geç gelen iyi şanstan iyidir. (Arnavutluk)
- Başkalarını azarlar gibi kendini azarla, kendini affeder gibi başkalarını affet. (Çin)
- Bilgi inancın düşmanıdır. (Anonim)
- Erkek yaşını saklamaya, kadın ise saklamamaya başladığı zaman yaşlanmıştır. (Peru)
- Ömrünün sonuna kadar eşeğe binmektense, bir yıl ata binmek yeğdir. (Hollanda)
- Üç taşınma bir yangına bedeldir. (Japonya)
- Nisan yağmuru Mayıs çiçeği getirir. (Kanada)
- Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat onu yetişip geçer. (Kenya)
- Yatağa yattığın zaman, problemlerini elbiselerinde bırak. (Hollanda)
- Büyük acılar sessizdir. (İtalya)
- Küçük üzüntüler konuşurlar, büyük dertler dilsizdir. (Nijerya)
- Birleşmek başlangıçtır, birliği sürdürmek gelişmedir; birlikte çalışmak başarıdır. (ABD)
- İdealler yıldızlar gibidir, onları tutmak mümkün olmaz, ama karanlık gecelerde yolumuza onlar rehberlik ederler. (Fransa)
- Yalan dört nala gider, gerçek adım adım yürür, fakat gene de vaktinde yetişir. (Norveç)
- Biri sizi bir kez aldatırsa suç onundur. İki kez aldatırsa suç sizindir. (Romanya)
- Bir şekilde doğar, fakat bin bir şekilde ölürüz. (Yugoslavya)
- Hak yenir ama hazmedilmez. (Yunanistan)
- Bir adam en çok sevgilisini, en iyi şekilde ailesini, en uzun da annesini sever. (İrlanda)
- İntikam soğuk yenen bir yemektir. (Fransa)
- Belli düşman gizli dosttan yeğdir. (Türkiye)

İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen demiş ki

- Çocuklar konu serbest, hepiniz hayvan resimleri çizin.
10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırınca, öğretmen yanına gelmiş. Resim kağıdının üzerinde bir sinek gören öğretmen, çocuğun bu sinekten şikayetci oldugunu sanıp, eliyle sineği kovalamış, ama hayvan hiç hareket etmemiş. Biraz daha dikkatli bakan öğretmen, sineğin gerçek olmadığını ve bunun bir sinek resmi olduğunu fark etmiş. Hayretler içinde kalan öğretmen, şaşkınlıkla sormuş:
- Oğlum, bu resmi sen mi yaptın?
- Evet öğretmenim.
- Peki, bir de at resmi yap bakayım.
Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizmiş ki; at, sanki kağıttan fırlayıp çıkacak kadar canlıymış. İyice şaşıran öğretmen, çocuğa seslenmiş:
- Yavrum, beni hemen babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal güzel sanatlara transfer olman lazım. Babanla konuşmalıyım.
Son dersten sonra öğretmen, Ahmetle beraber yola çıkmış. Dar bir patikadan geçerek, bir gecekonduya gelmişler. Çocukla birlikte içeri giren öğretmen, yatakta inleyen bir adam görünce konuşmaya başlamış:
- Geçmiş olsun efendim.
- Tesekkür ederim.
- Ben oğlunuzun öğretmeniyim...
- Allah kahretsin oğlumu!..
- Aman efendim, böyle söylemeyin, yaptığı resimler...
- Onun yaptığı resimler yerin dibine batsın!..
- Ama, beyefendi böyle yetenekli bir çocuğun...
- Yeteneğine başlatmayın şimdi!..
- Peki, ne oldu, oğlunuza niçin böyle kızgınsınız?
- Neden olacak? Dün gece eve biraz
çakırkeyif geldim. Bu eşşoğlu eşşek sobanın üzerine çıplak kadın resmi çizmiş!..

50'Yİ GEÇMIS ERKEKLERI ANLAMA REHBERI;

* 50 yaşını geçmiş erkek, delikanlılığın verdiği hırçınlıkları ufak ufak terkeder...
* 50 yaşını geçmiş erkek kadınını eskisinden daha çok sever. Lâkin eskisi kadar kıskanmaz...
* 50 yaşını geçmiş erkek hergün spor yapmaya niyetlenir ama hep ertesi güne erteler...
* 50 yaşını geçmiş erkek "Şükür 60'ı geçmedim" der. 60'a gelince de, 70 için şükreder...
* 50 yaşını geçmiş erkek aynalara dik değil, yan gözle bakar...
* 50 yaşını geçmiş erkek, emeklilik planlarını "sahil kasabaları" üzerine yapar...
* 50 yaşını geçmiş erkek, kalabalık bir caddede yürürken kaç kadının kendisine baktığını sayar...
Ve "1..2.. Eeee, bu kadar mı?
Zaten ilki 70'inde falandı, diğeri de beni bir tanıdığına benzetti" der...
* 50 yaşını geçmiş erkek ilk önce saçlarını boyatır.
Sonra da diş protezi yaptırır...
* 50 yaşını geçmiş erkek yaş konusu açıldığında Tom Cruse, Brad Pitt ve Leonardo di Caprio'nun da 50'ye dayandığını söyler...
* 50 yaşını geçmiş erkek "skor"a değil performansa önem verir...
"Beraberlik olsun, bizim olsun" mütevazılığındadır...
* 50 yaşını geçmiş erkek, eğer ki hep "maaşlı" çalışmışsa ticaret yapmadığı için hayıflanır durur...
* 50 yaşını geçmiş erkek 'baba" sendromunu atlatmıştır "dede" olma korkusu yaşar...
* 50 yaşını geçmiş erkek daha sık takım elbise giyer...
* 50 yaşını geçmiş erkek reankarnasyona merak salar...
* 50 yaşını geçmiş erkek, 30'unu geçmemiş sevgili hayal eder...
* 50 yaşını geçmiş erkek, daha kaç dünya kupası ve olimpiyat göreceğini hesaplar...
* 50 yaşını geçmiş erkek sofrada Allah ne verdiyse yer...
* 50 yaşını geçmiş erkek daha sık Cuma'ya gider...
* 50 yaşını geçmiş erkek evdekiyle iyi geçinmeye bakar...
* 50 yaşını geçmiş erkek, eşine "Akşam ne yapacaksın?" diye sormaz, "Yemekte ne var canım?" der...
* 50 yaşını geçmiş erkek çiçek almayı unutur...
(Bu önemli değil, 50'den önce de zaten hep unutmuştur)
* 50 yaşını geçmiş erkek, kendisine "Amca" denmesinden nefret eder...
* 50 yaşını geçmiş erkek halı sahada jubilesini yapar...
* 50 yaşını geçmiş erkek eski Türk filmlerine sevgiyle bağlanır...
* 50 yaşını geçmiş erkek "klasik" olmuştur, fazla kurcalamayın bozulur...

Aforizmalar

+Baba burası Bolu,kızlar dolu para gönder.
+Kavgasız ev,çalgısız düğüne benzer.
+Karı-koca kavgası çocuk kavgası gibidir,Öpünce geçer,
+Kızların ilk aşkı,babalarıdır.
+Delilere,en çok saygı gösteren toplumuz.Eren gözüyle görüyorlar.Akıllılara şüphe gözüyle.bakıyorlar.

Cemal Borandağ

14 Eylül 2018 Cuma

Adam aldattığını düşündüğü

Adam aldattığını düşündüğü karısını sevgilisiyle yatakta basmaya kararlıymış.
Evden çıkınca bindiği taksinin şoförüne olayı anlatmış.
Taksici şahit olmayı kabul etmiş ve bu ikili adamın evine geri dönmüşler.
Tabi beklenen gibi adam karısını sevgilisiyle içerde basmış.
Yorganı kaldırınca karısıyla adamı çırılçıplak görmüş.
Koca sinirli, neredeyse adamı öldürecek, karısı 'Dur!!' demiş
'Niye?' diye sormuş adam.
'Şimdi oturduğumuz evi kim aldı biliyor musun?
Çocukları Amerika'da kim okutuyor sanıyorsun ?.
Bodrumdaki yazlıkla yeni tripleks villayı kim yaptırıyor zannediyorsun.
Hepsini bu adam yapıyor.
Kocası bunları duyunca daha çok sinirlenmiş.
Beraber baskın yaptıkları, şahit olacak olan taksiciye sormuş:
'Ne yapayım ben bu adama ha söyle' demiş 'ne yapayım ?'
Taksici çok sakin bi sesle:
-Üstünü ört abi üşümesin..)))

18 yaşındaki kız

18 yaşındaki kız, annesine iki aydır adet görmediğini söyler. Annesi, çok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider ve sonuçlar kızın hamile olduğunu gösterir.
Anne çıldırmıştır, bağırır çağırır ve ‘bunu yapan hangi domuz,bilmek istiyorum’ der.
Kız telefon açar ve yarım saat içinde bir Ferrari evin önünde durur, içinden hafif kırlaşmış saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde çok yakışıklı biri iner ve kapıdan içeri girer. Anne baba ve kızla beraber otururlar. Adam, ‘kızınız durumu anlattı’ der , ‘kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem, ancak tüm sorumluluğu alıyorum’ der.
Eğer bir kız çocuğu doğarsa, annesine bir ev, bir yazlık villa ve 1 milyon dolarlık bir banka hesabı;
Eğer bir erkek çocuk olursa, birkaç fabrika ve bir milyon dolarlık bir hesap;
Eğer ikiz doğarsa; her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve bir fabrika vereceğim, der.
Ancak düşük olursa….
O zamana kadar sessizce bekleyen anne elini dostça adamın omuzuna koyar ve
-‘o zaman bi daha denersin evladım’

Değerini anladım



Ayrık otu gibiyim,
Gurbette.
Bir seninle olduğum,
Zamanlarda,
İsmin dua gibi gelirdi.
İbadet etmiş gibi olurdum.
Cennette imişim de,
Haberim yokmuş.
Gurbette olunca,
Değerini anladım

Sevda böyle bir şey olsa gerek.
Cemal Borandağ

1983'te Kalp ameliyatı sırasında

1983'te Kalp ameliyatı sırasında aldığı bir kan nedeniyle Aids'ten ölen efsanevi Wimbledon oyuncusu ..Arthur Ashe ye.. taraftarlardan birisi ölmeden önce bir soru sorar;

Tanrı neden böyle kötü bir hastalık için seni seçti?

Arthur, buna şöyle cevap verdi;

50 milyon çocuk tenis oynamaya başladı,
5 milyonu tenis oynamayı öğrendi,
500 bin'i profesyonel tenis oynamayı öğrendi,
50 bin'i devreye girdi,
5 bin'i Grand Slam'e ulaştı,
50'si Wimbledon'a katıldı,
4'ü yarı finallere kaldı,
2'si finale yükseldi...

...ve ben kupayı elime aldığımda Tanrı'ya hiç sormadım,

''Neden ben ?''

Şimdi acı çektiğim için bunu Tanrıya nasıl sorabilirim?

Neden ben?

Bazen hayatınızdan memnun değilsiniz, bu dünyadaki birçok insan sizin yaşadığınız hayatı yaşayabilmeyi istiyor.

Bir çiftlikte yaşayan bir çocuk uçakları hayal eder. Ancak, uçaktaki bir pilot, çiftlik evini ve eve dönme hayallerini kuruyordur.

*Hayat işte*!!!! Life is life

Keyfinize bakın ... Zenginlik mutluluğun sırrı olsaydı, zenginler sokaklarda sürekli dans ediyor olurdu.

Ancak sadece çocuklar bunu yapıyor.

Güzellik ve şöhret ideal ilişkiler getirseydi şayet, ünlülerin mükemmel evlilikleri olurdu.

Yaşayın, mutlu olun! Alçak gönüllülükle yürümek ve gerçekten sevmek! NEDEN BEN ??? Alıntı

BİRAZ TEBESSÜM

😜 "Alo oğlum nerdesin?
- Tramvaydayım anne, geliyorum.
- "Çıktın mı okuldan?"
- Yok anne, tramvayı okula soktum, içinde bekliyorum.
++++++++++++++++++
😜 Annemin damatları için yorumu,
"Bütün öküzler de bizi buluyor, nasıl ot yetiştirdiysem artık"
++++++++++++++++++
😜 Psikologa gittim, sorunlarım var dedim. Hepimizin var, geçer dedi, şimdi daha iyiyim.
++++++++++++++++++
😜 Arap kanalında maç izliyorum. Spiker ne derse babaannem "amin"diyor.
++++++++++++++++++
😜 50 kadına kocasının adını sorduk, 20 yeni hayvan adı öğrendik.
++++++++++++++++++
😜 Eczaneden çıkarken "Tekrar bekleriz" lafı beddua değil de nedir abi.
++++++++++++++++++
😜 Bir erkeğin ne kadar tehlike olduğunu görmek için, maç izlerken kanalı değiştirmek yeterlidir.
++++++++++++++++++
😜 Otobüste arkaya doğru yürüyelim diyen adama "yürümek isteseydik otobüse binmezdik" diyen genci tebrik ediyorum.
++++++++++++++++++
😜 Hap yazma yutamam, şuruptan midem bulanır, iğneden de korkarım, diyen ergene "Muska mı yazayım "diyen doktora saygılar.
++++++++++++++++++
😜 "Derste hep aynı parmakları görüyorum" diyen hocama, değişiklik olsun diye orta parmağımı kaldırdım. Dersten atıldım, mağdurum...

KADIN

-soyadını değiştirir
-evini değiştirir
-ailesini değiştirir
-seninle bir eve taşınır
-seninle bir yuva kurar
-senin için hamile olur
-hamilelik vücudunu değiştirir
-şişmanlar
-dayanılmaz doğum sancısı yüzünden neredeyse ağrı odasına terkedilir
-doğurduğu çocuklar bile senin soyadını alır
Öleceği güne kadar….yaptığı her şey ….yemek pişirme, senin evini temizleme, annene babana bakma, çocuklarını büyütme, para kazanma, sana öğüt verme, senin rahatını sağlama, bütün aile ilişkilerini sürdürme, sana faydası olan her şeyi….bazen de sağlığı, hobileri ve güzelliği pahasına.
Dolayısıyla gerçekte kim kime iyilik yapıyor?
Sevgili erkekler, hayatınızdaki karınızın kıymetini bilin çünkü kadın olmak kolay değil.
‘Kadın olmak paha biçilemeyen bir şeydir:’
Kadın haftası mutlu ve kutlu olsun!
Bunu irtibat halinde olduğunuz her kadına kendiyle gurur duyması için iletin.
Dünya hanımlarına el sallayın!
Hanımları selamlayın!
WOMAN=KADIN
KADININ ANLAMI
W- HARİKA ANNE
O-MÜKEMMEL ARKADAŞ
M- FEVKALADE KIZ EVLAT
A-TAPILASI KIZ KARDEŞ
N-TANRI’ DAN ERKEKLERE EN GÜZEL HEDİYE

7 Eylül 2018 Cuma

Çölde yolculuk eden iki arkadaş

Çölde yolculuk eden iki arkadaş hakkında bir hikâye anlatılır…
Yolculuğun bir aşamasında iki arkadaş tartışırlar biri ötekine bir
tokat atar Tokadı yiyenin canı çok yanar ama tek kelime etmez ve kum üzerine şu sözleri yazar :
‘BUGÜN EN IYI ARKADASIM BANA BIR TOKAT ATTI’
Yıkanabilecekleri bir vahaya rastlayana dek yürümeyi sürdürürler
Tokadı yiyen yıkanırken bir batağa saplanır, boğulmak üzereyken
arkadaşı tarafından kurtarılır.
Boğulmak üzere olan arkadaş tam kurtulduktan sonra bir kaya parçası üzerine şu sözleri kazır:
‘BUGÜN EN IYI ARKADASIM BENIM HAYATIMI KURTARDI’
Tokadı vuran ve sonra arkadaşının hayatını kurtaran kişi ona şöyle
der; senin canını yaktığımda bunu kum üzerine yazdın ama şimdi kayaya kazıyorsun NEDEN?
Öbür arkadaş ona şöyle cevap verir:’Biri bizi incittiğinde bunu kum
üzerine yazmalıyız ki bağışlama rüzgârı estiğinde onu silebilsin Ama
biri bize İYİ bir şey yaparsa onu kayaya kazımalı ki onu hiçbir rüzgâr
yok etmesin’
‘İNCİNMELERİNİZİ KUMA, GÖRDÜĞÜNÜZ İYLİKLERİ KAYALARA KAZIMAYI ÖĞRENELİM’

Denilir ki özel birini bulmak bir dakikanızı alır, onu
değerlendirmeniz bir saat içinde olur, onu sevmek için bir gün yeter
ama sonra onu unutabilmek için bir ömrün geçmesi gerekir... !?

Kapitalizm tanrısı

Merhaba, Ben Kapitalizm!

Ben Kapitalizmim ve kızlarınızı Barbie'lerle büyüttüm, sizden estetik operasyon için para istiyorlarsa bu şaşılacak bir durum değil

Ben Kapitalizmim ve çıkarlarım uğruna üstünüze moda endüstrisini saldım!
Sonuç: 17 yaşındaki kızların %78'i dış görünüşlerinden rahatsız.

Ben Kapitalizmim ve bir kadının bir moda dergisini 15 dakika karıştırması kendi vücuduna duyduğu memnu...niyetsizliği %50 artırmaya yetiyor!

Ben Kapitalizmim ve işyerlerinde çalışıyor olmak yerine protesto gösterilerine katılan insanlar beni çıldırtıyorlar!
Dünya çapında yükselen anarşi, bu inatçı protestolar da neyin nesi? Yeni Apple ürünlerini beğenmediniz mi?

Ben Kapitalizmim ve bakış açınızı öyle bir değiştirdim ki, hırsız ve elitist bir CEO'nun hayat hikayesi sizin için "azim ve başarı hikayesi".

Ben Kapitalizmim ve ortalama bir insanın günde 5.5 saat TV izlediği bir toplumda alaşağı edilmek gibi bir kaygım yok!

Ben Kapitalizmim ve Steve Jobs tabii ki çok önemli biriydi, ancak %1'inizin ihtiyacı olan makineleri ucuz işçilerle üretmekte çok mahirdi.
Elbette bütün kapitalistler birer "aziz" gibi konuşacaklar, tıpkı Bill Gates gibi, 150 milyon dolarlık 66.000 m2 bir evde yaşayan bir aziz.
İnsan haklarını falan unutup kapitalizme iyice dalın! Fred Shuttlesworth da Steve Jobs gibi dün öldü ama hanginiz onu tanıyorsunuz ki?

Ben Kapitalizmim ve dün en mutlu günlerimden birini yaşadım, bencil bir kapitaliste, gaddar bir patrona aziz muamelesi yapmanız müthişti!

Ben Kapitalizmim ve benim yüzümden ortalık miras kavgaları yüzünden kanlı bıçaklı olmuş akrabalarla dolu.
Hepiniz birer yalancısınız çünkü kendinize istediğiniz şeyi elde edince mutlu olacağınızı söyleyip duruyorsunuz.
Her yıl 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz bir koşu bandının üstünde fazla yediklerinizi eritmek için ter döküyorsunuz!

Ben Kapitalizmim ve benim yüzümden dünyada 600 milyon obez ve 1.4 milyar aç insan var!

Ben Kapitalizmim ve Starbucks için kahve temin eden bir çiftçinin oradan bir bardak kahve satın alabilmesi için 3 gün çalışması gerek!

Ben Kapitalizmim ve Batı dünyasından her yıl 3.5 milyon kişi Uzak Doğu'ya seks turlarına gidip çocuklarla ilişkiye giriyorlar!

Ben Kapitalizmim ve Uzak Doğu'da 6-12 yaş arası kızlar 200$ gibi komik bir miktarla seks kölesi olarak satılıyorlar.
Ben Kapitalizmim ve "serbest piyasa ekonomisi" dünyanın en büyük yalanı.

Ben Kapitalizmim ve Amerikalıların %24'ü eğer milyarder olmaları için gereken bu olsaydı bütün ailelerini reddedebileceklerini söylüyor.

Ben Kapitalizmim ve kadınlara sesleniyorum! Lütfen birer obje haline geldiğinizi aklınıza getirmeden Victoria's Secret'a koşun.
Victoria's Secret ülkelerime Türkiye de ekleniyor, incecik bir parça çamaşıra 80$ verince çok çok mutlu olacağınızı garanti ediyorum!

Ben Kapitalizmim ve bütün zavallı kölelerim yarın akşam Vogue Fashion's Night Out'un tadını çıkaracaklar mı?
Ben Kapitalizmim ve 15 yaşındaki bir çocuğun iPad alabilmek için böbreğini sattığını duyunca zevkten dört köşe oldum!

Ben Kapitalizmim ve Madonna'nın sadece Londra'da 8 evi var, ortalama 600 evsize barınak olabilecek büyüklükte.
Ben Kapitalizmim ve Tayland'da Disney fabrikası için çalışan bir çocuğun Disneyland'e girecek parayı çıkarması için 55 gün çalışması gerek.

Afrika kıtası dünyanın altın rezervlerinin %90'ını elinde bulundurmasına rağmen, dünyada sadece 4 tane Afrikalı milyarder var.

Ben Kapitalizmim ve Afrika kıtasından her sene 8.5 milyar $ değerinde pırlanta çıkıyor, kıtanın açlık sorununu çözmeye yetecek miktar...

Ben Kapitalizmim ve siz pırlantalara bayılırsınız, Hindistan'da 1 milyon kişi günde sadece 1.2 dolar kazanarak o pırlantaları üretirken.
Dünyayı sarışın kadınların güzel olduğuna inandırdım, bu yüzden Asya kıtasında 300 milyon kadın düzenli olarak beyazlatıcı sabun kullanıyor.

Ben Kapitalizmim ve sizin hayatlarına özendiğiniz Hollywood yıldızlarının % 64'ü kokain bağımlısı.

Ben Kapitalizmim ve yılda 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz aynı tişörtü haftada iki kez giymeye utanıyorsunuz.

Ben Kapitalizmim ve siz hangi tanrıdan bahsediyorsunuz, artık farkına varın, taptığınız tek tanrı benim!!!

Ben Kapitalizmim ve siz hangi tanrıdan bahsediyorsunuz, Müslümanlar 5 yıldızlı Kabe manzaralı otellerinde, "ibadet" ederlerken?

Ben Kapitalizmim ve siz hangi tanrıdan bahsediyorsunuz, Müslümanlar kutsal topraklarına gittiklerinde bile alışverişe koşarken?

Ben Kapitalizmim ve siz hangi tanrıdan bahsediyorsunuz, bütün dünya Hristiyan bayramı Noel'i sırf alışveriş yapıp eğlenmek için "kutlarken"?
ABD'de 7 milyon evsiz insanın olduğundan kimsenin haberi yok çünkü TV'de gördüğünüz Amerikalıların hepsi havuzlu villalarda yaşıyorlar.

Ben Kapitalizmim ve yine başardım! Bütün kadınları dolapları tıka basa dolu olduğu halde giyecek hiçbir şeyleri olmadığına inandırdım.
Dünya nüfusunun %50'si dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin %1'ine sahip.
Dünya nüfusunun %1'i dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin %50'sine sahip.

Ben Kapitalizmim ve bankacılar benim evlatlarım.
Amerikalıların %85'i ekonomik durumlarını iyileştirebilecekse faşist bir hükümeti seçebileceklerini söylüyor. İşte kapitalin gücü!
Sizi özgür bırakmayan, fikirlerinize sansür vuran, en sonunda polis kurşunuyla öldüren bir devleti kendi elinizle kurmanız ne tuhaf.
Sizin ağzınızı burnunuzu kırıp hapse tıkmaları için bir devlet kuracak parayı, kendi vergilerinizle sağlamanız ne kadar tuhaf.
Amy Winehouse gibi bağımlılara acırken hepinizin birer bağımlı olduğunu unutmanız ne kadar komik, zavallı tüketim bağımlıları!
Ben istediğim kadını elde ederim, biraz altın, biraz pırlanta, biraz şan şöhret, birkaç güzel vaat, tamamdır.

Bilmem anlatabildim mi ?

Bahar geldi, geçiyor!

Bahar geldi, geçiyor!
Bak, yaz bile geldi…!
“Yazmayan kalemleri.
Sayfası bitmiş defterleri.
Kulpu kırık fincanları.
‘Zayıflayınca giyerim’ kotunu.
... Son 5 aydır giymediğiniz kıyafetleri.
Arka balkona tıkıştırdığınız, bir gün yüzünü yenilerim pırıl pırıl olur dediğiniz o
sandalyeyi.
Dibi kararmış tencereyi.
Taşındığınız hangi evden kaldığı, hangi kapıyı açtığı artık meçhul olan o anahtarları.
Sırf genç ve güzel çıkmışsınız diye yanınızda o hiç sevmediğiniz tiple poz verdiğiniz
fotoğrafı.
Çekmecenin dibindeki müzik kasetlerini (kaset mi kaldı allah aşkına)
Atın.
Ohh bir ferahlayın bakalım. Tamam mı?
Şimdi ihtimalleri atın.
‘Olacaktı, son anda olmadı’ları atın, olmamış işte.
Takılıp kaldığınız o günü.
Düşünüp durduğunuz o lafı.
Atın.
Küstüğünüz için uzun zamandır görmediklerinizin aklınızda kalan son görüntüsünü.
Alındıklarınızın, gücendiklerinizin hiç umurunda olmayan o ‘olayı’
Atın.
O hiç beceremediğiniz yemeğin tarifini
Kestiğiniz eski gazete kupürünü
İçinizi kemiren o ukdeyi
Atın.
Zamanı gelince yiyeceğiniz soğuk intikam yemeğini de dökün.
Soğuk yemeğin hiç tadı olmaz, dışarıdan bir döner söyleyin daha iyi.
Buzdolabının üzerindeki diyet listesini (faturaların altında duruyor)
Depodaki koşu bandını.
Atın.
Cevabı olmayan soruları
Kaçırdığınız fırsatları
Atıldığınız işleri
Beceremediğiniz ilişkileri
Kişisel gelişim kitaplarını
Atın.
Arkanızdan konuşanları.
Önünüzü kapayanları.
Alamadığınız terfiyi
Oturamadığınız evi
‘Şimdiki aklım olsa’ları
Aldığınız en kötü karneyi.
Hatta en iyi karneyi.
Çalışmayan saatleri.
İşe yaramayan fikirleri.
Kaçan trenleri.
Zamansız yaşlandıran dertleri.
‘O gün’ olanları.
Halının altına süpürdüklerinizi.
Dolabın dibine iteklediklerinizi.
Atın.
Bakın, ne güzel güneş çıktı.
Haydi kendinizi denize atın!?
Bakın dünya var imiş?!
Hayat devam ediyor!
Aman sakın, hayatınızı çöpe atmayın…
O nu yaşayın……………………… “

KARA HARP OKULU MARŞI

Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız,
Tufanları gösteren, tarihlerin yâdıyız,
Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti,
... Cehennemler kudursa, ölmez nigâhbanıyız.

Yaşa varol Harbiye, yıkılmaz satvetinle
Göklerden gelen bir ses sana ne diyor, dinle:
Türk vatanı üstünde sönmez güneşsin sen,
Kartal yuvalarında, hürdür millet seninle.

Yüz senedir Harbiye bu orduya şan verir,
Çıkardığı dehalar semalara yükselir,
Baştan başa tarihtir mektebin her zerresi,
Sarsılmayan azminle çelik kalalar erir.

Şahikalar üstünde meydan okur bu erler,
Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler,
Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti,
Tarihlere sorun ki bize “Ölmez Türk” derler.

Hayat Bir Çocuğa Nasıl Anlatılmalı?

Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' ol...an bir iş. Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın. Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını...

Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden...

Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları gösterecek hayat ona. Her şeyin bir sonu olduğunu öğret. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu.

Gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret.
Kitaplardan keyif almasını.

Ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğret ona. Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı. Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret ona, sıkılıp da kendini yönlendirmeyi bulmasını.

Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla.

Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar, bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine...

Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona.Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli olduğunu öğret.Alın terine saygıyı öğret ona.

Aşk acısı çekmenin hiç aşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret.Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi gerektiğini öğret,başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı...

Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret.
Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlat.Hayatı sorgulamayı öğret ona...

Bilginin en büyük güç olduğunu öğret.Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret. Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken dik durmasını.

Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret.

Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı...
'İstemiyorum', 'hayır' demeyi öğret ona, istediğinde ise 'istiyorum' demeyi.

Sevdiğinde ise 'seni seviyorum' diyebilmeyi öğret ona. Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını...

Sorgusuz sevmeyi...
El yazısı ile notlar yazmayı...
Lafı dolandırmamayı...
Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona.
Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını.

İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona, en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret...
Ama en çok da kendini sevmesini öğret...
Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini...
Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini... Kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını...

Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona...

- Aylin Kotil

Florya Köşkü

Başbakan İsmet İnönü Saat 18 Sularında Florya Köşkü'nde ATATÜRK'ü Ziyaret Eder:
- Hayırdır... İsmet Habersiz Geldin.
- Paşa...m, Azınlıklar Meselesi...Konuyu Meclis'e Getireceğiz... Ne Diyorsunuz?
- İsmet Bugün Geç Oldu..Yarın Sabah Erken Gel, Konuşalım.
İnönü Çıkınca ATATÜRK '' Bütün Görevlileri '' Toplar:
- Sadece Laleler Kalsın...Bahçedeki diğer bütün Çiçekleri sökün, Atın... Derhal.
İsmet Paşa Sabah Gelir Bahçenin '' Halini '' Görünce ''Görevlilere'' Sorar:
- Ne Oldu Böyle ?
- Gazi Paşa Hazretleri Emrettiler, Söktük.
Başbakan İnönü,Cumhurbaşkanı ATATÜRK'ün Odasına Girince Sorar:
- Paşam Bahçenin Durumu Nedir ?
- Azınlıkları Söküp Attım İsmet.
İnönü '' Anladım '' Dercesine Başını Önüne Eğer:
ATATÜRK:
- İsmet Ben,'' NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ''
Sözünü Boş Yere Söylemedim...KENDİNİ TÜRK HİSSEDEN HERKES BU VATANIN ÖZ EVLADI...
Ben Hayatta Olduğum Sürece Bu Böyle Bilinsin...Ve Sakın Azınlıklar İle İlgili Bir Kanun Çıkarılmasın.

Hemşire yoğun

Hemşire yoğun bir hastane nöbetinden çıkar, yorgun argın evine döner.
Paltosunu çıkarıp doğruca yatak odasına girer. Niyeti hemen kafayı vurup uyumaktır.
Fakat odaya girince gözlerine inanamaz.
Perdeyle loşlaşmış yatak odasında yatakta iki kabartı ve yorganın ucundan çıkan iki çift ayak vardır.
Bir anda gözü döner, gardırop askısından çekip söktüğü sopayla yataktakilere var gücüyle vurmaya başlar.
Ciyaklamalar ve bağrışmalar arasında kolları yoruluncaya kadar vurur.
Nihayet yorulup nefes nefese kaldığında sopayı bir tarafa atar, odadan çıkar ve bitkin bir halde mutfağa gider.
O da ne?
Kocası önünde bir kahve, kulaklarında kulaklık bir yandan müzik dinliyor, bir yandan gazetesini okuyor.
Karısını gören adam gülümseyerek kulaklığını çıkarır:
"Geldin mi hayatım? Sana bir müjdem var; dün gece annenle baban geldiler. Hadi git bir hoş geldin de, hem kahvaltıya çağır. Bizim yatakta uyuyorlar."

Öğütler

1. Kahvaltı etmemek :
Kahvaltı etmeyen kişiler, düşük bir kan şekeri seviyesine sahip olur. Bu durum beyin için yetersi...z besin tedarik edilmesine ve sonunda beyin dejenerasyonuna yol açar.
2 . Aşırı ısınma
Beyin arterlerinin sertleşmesine neden olarak, zihin gücünün azalmasına yol açar
3. Sigara içmek
Çoklu beyin büzülmesine neden olur ve Alzheimer hastalığına yol açabilir.
4. Yüksek şeker tüketimi
Çok fazla şeker proteinlerin ve besinlerin emilmesini durdurur ve dengesiz beslenmeye neden olur ve beynin gelişmesine engel olabilir.
5. Hava kirlenmesi
Beyin vücudumuzda en çok oksijen tüketen organdır. Kirli havanın teneffüs edilmesi, beyne giden oksijeni azaltır ve beynin veriminde düşüş yaratır.
6 . Uyku yetersizliği
Uyku beynimizin dinlenmesini sağlar. Uykudan uzun vadeli yoksunluk beyin hücrelerinin ölmesini hızlandırır.
7. Uyurken kafayı örtmek
Kafayı örterek uyumak, karbondioksit konsantrasyonunu arttırır ve beyne hasar veren etkilere yol açabilir.
8. Hastalık sırasında beyni çalıştırmak
Hasta iken çok çalışmak veya öğrenmek beyin etkenliğinin azalmasına yol açabilir ve ayrıca beyne hasar verebilir.
9. Uyarıcı düşüncelerde eksiklik
Düşünmek beyin jimnastiği için en iyi yoldur, beyni uyaran düşüncelerin eksikliği beyin daralmasına yol açabilir. Çapraz bulmaca ve Sudoku iyi egzersiz sağlar.
10. Az konuşmak
Zihinsel sohbetler beynin etkinliğini geliştirir