KARŞILIK
Babasına karşılık veren genç kıza babası "terbiyesiz" diye bağırınca, kızı ona cevap verdi:
- Babacım, siz de geçen gün dedemle miras kavgası yaparken cevap vermiştiniz. Ama o size terbiyesiz demedi. Sanırım dedem çok terbiyeli bir insan olmalı.
YOKLUK
Yolda iki arkadaş karşılaşmış dedikodu yapmaya başlamışlardı. Sıra yemeklere gelince, biri:
- Bırak şu yemek lafını, giyimden ve gezmeden konuşalım, diyince, diğeri:
- Yahu, karnı aç olan bir adam, giyimi ve gezmeyi düşünebilir mi? İşten kovulalı tam üç ay oldu. İki aydır da aç yaşıyor gibiyim. deyince:
- Be yahu, senin hiç candan bir arkadaşın yok muydu ki seni bu durumdan kurtarsın?
- Benim candan arkadaşım sendin, ama ne yazık ki senin de bundan haberin bile olmamış.
OKULDA
Hoca talebeye derste sordu:
- Oğlum, Nemrut dağı nerededir?
Çocuk hemen cevabı yapıştırmış:
- Bizim evdedir öğretmenim. Annem babamı hep öyle çağırır.
CAN SIKINTISI
Orhan'ın canı fazla sıkılınca Turhan'ı uyandırdı:
- Yahu sen hiç sıkılmıyor musun yatakta? dedi.
O, mırıldanarak:
- Off, uyuyordum, dedi. Neden sıkılayım ki, hiç uykuda sıkılınılır mı?
Orhan:
- Amma tuhafsın. Ben de uyuyordum ama sıkılıp uyandım. İnsan uykuda bir rüya bile görmezse neye yarar ki öyle uyku? Haydi kalk, sinemaya gidip bir film seyredelim. Vakit geçmiş olur. Hem istersen orada uyuyabiliriz. Belki koltuklar daha rhattır, dedi.
SİYAHIN DERDİ
Siyah yüzlü bir vatandaş bir oturma yerinde rastladığı şahsa dertleşti:
- Siyahım diye hiçbir yerde bana iş vermiyorlar.Canımdan bıktım. Parasız ve işsiz kaldım. Ölmek istiyorum artık.
Beyaz olan vatandaş da:
- Ne üzülüyorsun, dedi, ben bir filmciyim. Benimle beraber gel, seninle siyahbeyaz bir film yaparız.
NEREDEYDİN?
Oy vermeye geciken bir vatandaşa biri:
- Herkes oy atarken sen neredeydin? deyince adam:
- Boş kalan evleri gözden ve elden geçiriyordum, demiş.
KESKİN
Sevdiği bir senfoniyi dinlerken radyoyu kapatan kadına kızan adam:
- Sen benim en sevdiğim şeyleri beğenmeyip kapatıyorsun. deyince, kadın hiddetle:
babamı bu yüzden annemle birlikte darülacezeye attık. Sen de ayağını denk al, bizim dinlediğimiz şeyleri sevmeye alış, dedi.
VAPURDA
Vapur Haydarpaşa'yı geçince biletç,i köşede duran bozuk kıyafetli adama yaklaşarak "bildiniz" dedi.
Adam cebini karıştırararak bulduğu tramvay ikincisi biletini ona uzatarak "afedersiniz" dedi, "bundan başkasını bulamadım" dedi.
Biletçi aksileşerek "vapurda tramvay bileti geçer mi hiç? Şİmdi ceza keseceğim. " dedi.
Adam ona yavaşça sokularak "makbuzu ziyan etmiş olursunzu, çünkü param yok. Ama isterseniz burada hemen vapurdan inerim. Zaten moda plajına gidiyordum. Fazla mesafe yok sayılır." dedikten sonra ceketini çıkarıp biletçiye laf bırakmadan denize atladı. Ceketi de vapurda kalmıştı. Kendi kendine mırıldanarak şöyle dedi: "Plaj kabinlerinde ceketten bol ne var ki? Zaten bunu da geeçen hafta Suadiye plajında giymiştim. imdi beliki içinde para olanına rastlarız."
HAZIR CEVAP
Gazete idarehanesine girerken üstübaşı mürekkep lekeleri içindeydi.
Daha yazı işleri müdürlüğünde müdür onun bu haline bakınca, otomatikman müdüre vevap verdi:
- Sormayın dostum, dedi, son yazdığım romandaki aşkınlekelri benim üzerime yapışıp kaldı.
KALP BOŞALTMASI
Kalbim hasta diye doktora gitmişti. Doktor sordu:
- Kalbinizde ne var?
Hasta:
- Aman, dedi. Zekiye, Fikriye, Nehriye, Nispiye, hepsi de var. Öyle çok kavga ediyorlarki birbirleriyle. Bazen beni öldürecek hale geliyorlar.
Doktor:
Size vereceğim ilk reçete, önce bir boşaltma yapmanızdır, dedi.
KAÇIRMA
Mahallede zenginlerden birinin karısı ölmüş. Tam gömecekleri sırada tabutun hafifliğini farketmişler. Şüphelenerek açmışlar. Bakmışlar ki ölü kayıp, tabut boş. Kopmuş bir kıtamet, "ölüyü kim çaldı?" diye. Ölenin kocası telaşa düşmüş.
Hoca:
- Yahu diri kadın tamam da, ölü de kaçırılır mı hiç, insaf, demiş.
Koca:
- Tabi kaçırılır hocam. O değerde pırlanta taşlı yüzüğü yuttuktan sonra ölmüştü.
YUTTURMA
Herifin biri lokantaya girmiş. Garson önünde reverans verince, "getir bakalım bir kılıç balığı" demiş.
Az sonra garson tabak içinde balığı getirmiş. Herif bakmış defne yaprakları arasında yatan balık palamuda benziyor. Çatalıyla da tadına bakmış ki her gün yediği adi palamut balığı. Hemen garsona seslenmiş. Garson gelerek başını eğerek "buyurun" demiş.
- Sen galiba ölen bütün balıkları aynı isimle törene yabi tutup gömüyorsun. Ama ben palamudun ölüsünü kılıç diye yutmam. demiş.
KAYIP
İki arkadaş hep birlikte gezerler, aynı kahvede aynı oyunları oynarlardı. Bunlardan biri uzun zamandır kahveye yalnız geliyordu. Merak eden kahve sahibi dayanamayarak "arkadaşınız nerde?" diye sordu. Arkadaşı teessüfle "maalesef onu kaybettim" dedi.
Kayveci öldüğünü zannederek üzülüp "başınız sağ olsun" dedi. Fakat adam "hayır, öyle diğil" dedi.
- Geçen ay borç para vermiştim, bir daha da uğramadı.
ATEŞLİ
Karısının ateşli olduğunu farkeden kocası yaklaşarak:
Karıcığım senin ateşin var galiba. Dudağına bir bakayım, anlarım, deyince kadın:
- Amanın, demiş, dün gelen yaşlı hekim de bugün gelen genç hekim de hep öyle baktılar. Sen en iyisi bie derece koyuver de hakikati anlayalım, demiş.
HEMŞİRE
Hastayı soyunurken gören hemşire öğürerek "seni görünce iştahım kesildi. Sen pissin, hem de çok pissin" dedi.
Ertesi günhemşireyi soyunuk gören hasta, hemşireye:
- Vücudunuz o kadar güzel ki, sizi seyredince iştahım açılıyor, dedi. Söyleyin de iştah iğnelerini kessinler, sizi çıplak seyretmek bana kafii.
MİSKİNLER
Duvarlara yapıştılan ilanlarla miskinler tekkesinde çalışacak adam aranıyordu. Bunu gören iki kişi ilanı okumaya başladılar.
Biri diğerine:
- O okuduğun nedir ki, boyuna esneyip duruyorsun, dedi. Diğeri:
- Miskinler tekkesinden iş verme teklifi. Daha ilanı bile adama uyku veriyor, bir de işe girsek acaba nasıl çalışırız.
İKİ TEMBEL
İki tembel yolda aheste yürüyorlardı.Biri para çantasını yere düşürdü. Yanındaki diğeri de eğilip yerden alır diye hiç seslenmeden yürümüş. Yanındaki de görmüş ama eğilip almaya üşenmiş. Derken çantayı orada bırakıp yürümüşler. Bacakları yorulunca bir vasıtaya binmeye karar vermişler. Lakin paraları yok. Bir araba çevirmişler, şöföre:
- A, sen bizi evimize kadar götür. Sonra dönerken önüne çıkak, düşürdüğümüz çantayı alırsın. İçindekinin yarısı senin olur yarısı da bizim, demişler.
Şoför hayretle müşterilere bakıp:
- O çantayı yarım saat önce ben bulmuştum. Parayı harcadım bile. Ama size acıdığım için, evinize bırakayım bari.
MUHABBET
Kadın kocasına kızınca intihar etmeye karar verdi. Elindeki bıçağın sivrisi ile canına kıymak üzereyken, kocası hemen atıldı:
- Ne yapıyorsun? dedi, kasanın anahtarını nereye sakladığını söylemeden ölünür mü? Sonra bulana kadar canım çıkacak.
Kadın bu sözleri duyunca intihardan vazgeçip bıçağı yere attı.
NEDEN
Oturmuş konuşuyorlardı. Birisi ortaya bir laf attı:
- Kedi ile köpek aynı bahçede yaşasalar neden geçinemezler?
İçlerinden biri:
- Tabi, dedi. Çünkü ikisi de aynı bahçede aynı yiyecekleri arıyorlar. Geçim davası.
GELİN
Kaynanası kapıdan girince sordu:
- Kızım akşama ne yemek yaptın?
Gelin düşünmeden cevaplamış:
- Lokantanın bu günki listesinde ne var, daha bilmiyorum.