22 Aralık 2017 Cuma

Bizi sevdiğini böyle mi öğrenecektik....

Uzun yol şoförüydü babam.Yüzünü 15 bazen 20 günde bir görürdük.Hep uzaktık hep bir soğukluk vardı aramızda.küçüklüğümde içinde babanın geçtiği anılarım yok benim.kucağında çektirdiğim resmimde olmadı hiç.Güzel bir söz duymadım 30 senede ağzından ama kötüde konuşmadı hiç birimize. Dün saat 19,30 işten eve geliyorum.kayınvalidemler bizde.halbuki daha dün beraberdik.eşim odaya çekiyor beni. “Baban “diyor.”kalp krizi geçirmiş.anjiyo yaptılar.yoğun bakımda ama durumu iyi.”ne düşüneceğimi ne hissedeceğimi bilemeden kalakalıyorum öylece.”baba”bizim ailede çok uzak bir kavram.her ihtiyacımızı gören annem olmuştur.her derdimize koşan.bu nedenle belkide içinde baba geçen cümlelerim azdır ömrümde benim. Hastaneye gidiyoruz eşimle.yoğun bakımda olduğundan yanına kimseyi almıyorlar.sadece doktordan bilgi alabilirsiniz diyor bir hemşire.doktoru beklemeye başlıyoruz.beklerken aklımdan binbir türlü düşünce geçiyor.normal zamanda aklınıza gelmeyecek şeyler neden hep böyle durumlarda gelirki.en son ne zaman sarıldım ona diye düşünüyorum.en son ne zaman girdik aynı kadraja.sanırım ben babama bayramdan bayrama sarılmışım bu yaşıma dek.içim burkuluyor.sol yanım acıyor.30 yaşında babasız kalmak fikri gerçekten insanın canını acıtırmışta haberim yokmuş. Annemle konuşuyoruz.haber vermedikleri içinkızıyorum ona.baban “kızlara haber vermeyin” dedi diyor.O halde bile bunu düşünebiliyorsan bu kadar çok mu seviyordun bizi. O kadar pişmanımki şimdi ona hiç sarılmadığıma.acaba o da bunu düşünmüşmüdür hiç. İster gerçek anlamda olsun ister duygusal ne kadar mesafe olursa olsun aranızda.gidin ve sarılın annenize, babanıza, kardeşinize.Bunu yapmamış,yapamamış olmanın suçluluğu birgün kavurmadan içinizi.hala hayattalarsa gidin sarılın ve kocaman bir öpücük kondurun yanaklarına.Kimse bilemez çünkü ;belki bunlar çok geç olacak yarına...